28 Mayıs 2012 Pazartesi

KOCADAN DAYAK YEMEK !

Hep derim her ilişkinin kendine ait bir dili vardır .Bunun adı ister evlilik olsun ister ilişki olsun çogunlukla sadece o 2 kişinin anladığı bir dildir bu .Bazen bu dile getirilir bazen hayatın monontonluguna yenilip dile getirmek bir yana unutulup gider...

Geçen gün artık bloğu okuyanların iyi bildiği benim şahsına münhasır annemi aradım.Bu arada inşaat var evde ve düşündüklerinden epey büyümüş bir durumla karşılaşınca annem ve babam haklı olarak hem yoruldular hemde bir ustanın vurdumduymazlıgından dolayı gerginlerdi.

***Anneee nasılsın ? Beni seviyor musunnnn ? ( Kaç yaşında olursanız olun hani bazen şımarmak istersiniz annenize.Hah işte öyle bir zamanım benim o anda ama yanlış bir zamanlama olduğunu annemin cevabı ile anlamış oldum :) )

***Elçin ben hiç kimseyi sevmiyorum .Şu anda sadece kocamı seviyorum başka kimseyi gözüm görmüyor.

***Nası yani ? Anne resmen bu yağ çekmek ama.İnşaatta berabersiniz diye hemen beni sattın

***Aaaaa elçin kızdırma beni .O benim yanımda şimdi ne diyim sana .İşim gücüm var hadi gidip yemek yapmam lazım görüşürüz

Dedi ve pat diye kapattı .36 yıllık evlilikten sonra boyle hissetmek bence zor ama hadi şimdi 2 afacanı kırmayayım dedim sustum :) Bu arada o inşaat sırasında inatla benim için yağlı boya tablo yapmak için azimle uğraş verdi ama allahı var :)

Geçen gün tesadüfen bir bloğ keşfettim .Rüzgarlı Günler ve Geceler-Görkem geçtiğimiz gün sabah kalktığı zamanki evde karşılaştığı manzarayı resimlerde birlikte bloğda paylaşmış .Bunu okuyan eşi de haklı olarak kendini bu yazıda savunmuş .Her iki yazıyada bayıldım

Ve ancak bu kadar kibar bir dille dayak yenir kocadan dedim .Dediğim gibi her ilişkinin kendine ait bir dili vardır .Kaç yıllık evli olursanız olun ...

14 Mayıs 2012 Pazartesi

GÜÇLÜ KADINLAR !

Bu aralar kafama takılan bir konu ...güçlü kadınlar ve benim tabirimle ağlak kadınlar !

Etrafıma bakıyorum inanılmaz bir artış var ağlak kadınlarda .Ve her ne hikmetse daha bir kıymet bilinen kadınlar bunlar .Lafa geldiği zaman bir sürü beylik laf eden ama iş icraata geldiğinde safa yatıp karşısındaki erkeği aptal yerine koyup BEN BİLMEM Kİ YAPAMAM Kİ lerin arkasına sığınan korkakça yaşamayı erdem sayan kadınlar .Ve açıkçası onları çeken erkeklerin hangi şuurla ve mantıkla buna devam ettiklerini anlamadım ve asla anlamayacağım.Kafalarını ellerini arasına alıp ne uğruna bu saçmalığı çektiklerini ve  aslında en başta aptal yerine konuldukları için kendi kişiliklerine yapılan saygısızlık olduğunu anlamaları gerekiyor ama nerdeeee öyle erkek !!!

Geçen gün bir yazı okudum ve sanki düşüncelerime tercüman olmuş.

Bu ağlak kadınların neden bu kadar popüler ! olduklarının mantıklı bir açıklamasını bilen varsa lütfen paylaşsın ayrıca.Çünkü bu kadınlar insanda sinirden gidip kendini bir yerden aşağı atma hissi uyandırıyor ...

                                                             GÜÇLÜ KADINLAR

Güçlü kadınlar vardır, her işlerini kendileri halletmeye çalışan.. Anne babaları tarafından böyle yetiştirilen. Onlar kendi paralarını kendileri kazanmak isterler. Evdeki tüm tamirat, tadilat işlerinden anlarlar. Bir erkeğe mecbur kalmadan da hayatlarını devam ettirebilirler. Faturalarını kendileri yatırırlar. Hemen hemen tüm işlerini kendileri yaparlar. Hatta etraflarının yükünü de üstlenirler. Özgürlüğü severler, dik durmayı da, güçlüdürler çünkü...

Âşık olduklarında hissederek yaşarlar. Aşklarına kurallar koymadıkları gibi büyük beklentilere de girmezler. Sevdiklerine problem çıkarmazlar. Bütün gün çalışıp durduktan sonra, akşamları yorgun da olsalar sevgilileri buluşalım dediğinde, hemencecik hazırlanıp sevgililerinin onları evden almalarına gerek kalmadan, o her neredeyse onun olduğu yere giderler.

Çoğu zaman sevgililerinin ya da kocalarının haberi bile olmaz yaşadıkları sıkıntıdan, yansıtmazlar çünkü. Para var mı, işyerinde sıkıntı mı oldu, birine canı mı sıkıldı, hiç bunlarla yormazlar birlikte oldukları erkeği. Çünkü istemezler kimse onlara acısın. Sonra da bir bakarlar ki, bu kadar dik durmanın ve sorun çıkarmamanın karşılığında gerçekten de kimse onlara acımaz. Bu durum zamanla gelenekselleşir ve acınmama ile sorun çıkarmama hali yaşam tarzına dönüşür. Ezkaza dayanamayıp sorunlarını paylaşmaya kalksalar, bu sefer de sorunlu kadın, kaprisli kadın, tahammül edilmez kadın damgasını yerler. Bu yüzden de terk edildiklerinde bile hiç seslerini çıkarmaz bu güçlü kadınlar! Terk eden erkek de bilir onun ne kadar güçlü olduğunu ve onsuz da yaşayabileceğini, içinde yaşadığı fırtınalardan bihaber. Sonra bir dosttan, eşten, ya da tanıdıktan duyarlar ki onu terk eden erkek gitmiş, muhtaç yaşamak zorunda olan biriyle beraber olmaya başlamış. Erkekler çok severler böyle kadınları. Birinin ona muhtaç olduğunu görmek bir çok duygusunu okşar erkeğin. Onlara kendini erkek gibi hissettirir! Bu zayıf kadınlar erkeklere bağımlıdır.

Mesela fatura filan yatıramazlar, anlamazlar çünkü. Nereden yatırılır onu da bilmezler. Ev ya da yemek alışverişi de yapmazlar, çünkü taşıyamazlar onca torbayı. Hep yorgun olurlar, bütün gün spor salonları, kuaför, o mağaza, bu mağaza gezerler. Akşama yemek yapmaya fırsat bulamazlar. Akşam eşleri eve geldiğinde, bugün nereye yemeğe gidelim, diye sorarlar. En kötü ihtimal dışarıdan yemek söylerler. Zayıf kadınlar doğurdukları çocuğa bakacak gücü de kendilerinde bulamazlar, pamuklar içinde yaşamaya alışmışlardır bir kere. Kendilerini hep altın tepsi içinde sunarlar. Huysuzluk da ederler, ama bu erkeğin hoşuna gider, çünkü kadın ona muhtaçtır, söylenmeyen güçlü kadının aksine, hiçbir şeyi beğenmedikleri gibi devamlı da mutsuzdurlar. Pek teşekkür etmezler, kıskançlık krizlerini de severler Kocasının ve sevgilisinin hayatlarını karartırlar. Erkekler bu kadınları asla terk edemezler. Çünkü o güçsüz, kırılgan bir kadındır. Ayrılırsa kurda kuzuya yem olur. Koruyup kollanmalıdır her an o!.

Zayıf kadınlar hiç çökmez, buruşmaz ve yıpranmazlar. Ancak işin ilginç yanı her zaman daha değerli olanlar da onlardır. Ve geride kalan güçlü kadınlar tüm bunların nasıl gerçekleşebildiğine sadece bakakalırlar.

AYLİN KOTİL

7 Mayıs 2012 Pazartesi

DOĞUM GÜNÜ - 35 ' E 5 KALA

Yıllar önce bir gün annemin lise de okuduğu edebiyat kitabını bulmamla başladı şiir sevgisi.Açıkçası o zamana kadar hiç sevemedim şiiri ve ödev olarak verildiğinde hep zorlandım ezberlemek için .Ama bir gün annemin yıllardır sakladığı edebiyat ders kitabını bulup karıştırmaya başlayınca gözüm bir şiire takıldı .Cahit Sıtkı Tarancı nın 35 yaş şiiri ...

Beni çok etkiledi her okuduğumda.Özellikle son kıtasını çok severim .

Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.


Hatta anneme bir gün ^^ Anne vasiyetimdir eğer bir gün senden önce ölürsem mezar taşıma bu son kıtayı yazın ^^ dedim ve aldığım cevap tam annemce oldu :) ^^ Yahu sen ölüp gideceksin ne karışıyorsun benim işime.İstediğimi yazarım oraya ben halla hallaaa^^ ...Mecbur peki anne dedim :)

18 yaşıma kadar her senemi iyi hatırlıyorum ama ondan sonra geçen seneler çok hızlı oldu.İnsan 18 li yaşlarda 30 lu yaşlar çok uzak sanıyor ama bir bakmışsınız 30 lu yaşları ortalamışsınız bile .Yıllarca hep bu şiiri okuduğumda acaba nerde ve kiminle olacağım o yaşta derdim .Ve 35 yaşıma 5 kaldı.12 Mayıs da yaş artık 35 ..Dante gibi ortasındayım ömrün artık.Neler getirir neler götürür bilemem ama çok farklı , güzel ,sağlıklı ve huzurlu bir sene olmasını diliyorum .

Bu hafta özel bir hafta .Hep çok sevdim Mayıs ayının 2. haftasını .12 Mayıs doğum günüm 13 Mayıs anneler günü.Annemle geçen gün telefonda konuşuyoruz

***Anne ne kadar güzel ve özel bir hafta değil mi ? Özel , bir çok anlamı olan ,değerli. ( Ben burda hem doğum günümü hem anneler gününü kasdediyorum .Ama benim annem bu hafta çok yorulduğu için eve yapılan boya işinden dolayı artık ne anladı bilemiyorum :) )

***Ne var ki bu hafta ?

***Annem özel bir hafta değil mi bu hafta ?

***Niye ne var bu hafta ? Aaaaaaaa Elçinnnnnn HIDIRRR

***Ne hıdırı anne o kim ?

***Hıdır evladım .

***Hıdır ne anne ya ?

***Elçin bugün hıdırellez.Tamammm anladım ne demek istediğiniiii .Ondan özel bir günnn .( Yahu 35 yaşıma geldim hıdırı hatırladı evladını doğurduğu tarihi hatırlamadı :) )

Artık o noktadan sonra bir şey demek anlamsız olacağına kanaat getirip en iyisi susmak dedim ve anne ben seni örtüyorum dedim :)Ben telefonu kapatırken genelde hadi örtüyorum seni derim :)

Şahsına münhasır bir kadın olduğunu her gün gösteren bir kadındır annem .Resimdeki eli hep yüreğimde ...

Her anneler gününde artık klasikleşen  anneme yıllar önce yazdığım yazıyı  bir kez daha ekliyorum.Şimdiden tüm annelerin ve evladı olmasa bile yüreğinde anneliği hisseden tüm kadınların anneler gününü kutluyorum.

Ve doğum günüm münasebetiyle yapımda ve yayında emeği geçenlere ( yani annem ve baba :) )  bir kez daha teşekkür eder 35 yaşımda  bunalımlara mı gireceğim yada muhteşem şeyler mi olacak kısaca  başıma neler gelecek merakla beklemekteyim :)

BENİM ANNEM GÜZEL ANNEM...

Söze nerden başlayacağımı bilemedim annem.konu sen olunca kelimeler yeterli kalmıyor seni anlatmaya :) şahsına münhasır bir kadınsın...


insan belli bir yaşta bazı şeylerin önemini anlayamıyor yaşının getirdiği durumlardan dolayı.bazen isyankar oluyorsun bazen siz beni anlamıyorsunuz diyorsun bazen offff anne gene başladın oluyor :)

insan belli bir yaştan ve bazı yaşanmışlıklardan sonra olayları daha farklı değerlendiriyor.eskisi gibi olaylara daha sert yaklaşıp ani tepkiler vermiyor.şairin dediği gibi acılarda sevinçler gibi olgunlaştırıyor insanı.olayları geldiği gibi karşılamayı öğreniyorsun.daha hoşgörülü olmayı daha sabırlı olmayı öğrenirken bunları herkese değil gerçekten bunu hak edenlere vermeyi hayat sana öğretiyor insana.sonuçlarının belkide kötü olacağı bir olayda bile insan bazen gülebiliyor.olayı espriye vurabiliyor

hani senin bana yıllardır söylediğin bir şey var- insan ruhunu terbiye etmesini öğrenmeli...-

işte annem eğer bugün çok daha fazla sabırlıysam, insanları olduğu gibi kabul etmeye çalışıyorsam , yaşadığım zor dönemlerde gülebilecek bir yön bulabiliyorsam , bir çok kişi beni gördüğünde annenin kızı olduğun nasıl belli her yönden şeklinde övgü dolu sözler duyuyorsam , yeri geldiğinde susmanında büyük bir erdem olduğunu anladıysam , özel hayatımda yaşadığım zor günlerde biliyorsam annem her zaman benim yanımda bana her yönden destek , nefes alamayacak durumda olduğumda sana telefon açıp sesini duyup rahatlayabilmek için güya belli etmeden daha ilk anne dediğimde sen anında neyin var dediğinde sana olan hayranlığım her seferinde daha fazla arttığını düşünüyorsam , küçükken en çok sevdiğim şeylerden biri olan karıncaları seyrederken bile benimle birlikte seyredip beraber güldüğümüz için :) beni deli kızım diye sevdiğin için ,ben seninle ne yapacağım derken sesindeki o sıcaklığı anne kokusunu bile bana telefonda hissettirdiğin için , ameliyat olduğumda gözümü daha tam açamadan alnımda hissettiğim o sıcak anne elini alnıma koyup okşayıp beni sakinleştirirken sesindeki o endişeli ,ağlamamak için güçlü durmaya çalışıp sesindeki titremeyi engellerken burdayım yavrum dediğin için , bana destek olurken herkese her şeye karşı benim arkamda olup her koşulda ben senin yanındayım yavrum dediğin için ....

daha milyonlarca sayamadığım şey var annem .sana ne kadar teşekkür etsem azdır annem.iyiki benim annemsin.varlığın her zaman bana güç verdi...senin kadar eğlenceli bir annem olduğu için çok şanslıyım :) ben ağlarken bile söylediğin tek bir cümle ile beni gülme krizlerine sokan , dışarı dolaşmaya çıktığımızda mutlaka eğlenceli bir olay yaşatan , çok güzel,yürekli,çok fedakar,güleryüzlü,adaletli,yetenekli daha bir sürü sıfatın karşılığı sensin annem ...

o anne kokun dünyalara bedel.senin gibi bir anne olmayı başarırsam evlatlarıma daha ne isterim hayattan ...iyiki benim annemsin...seni çok seviyorum annem...anneler günün kutlu olsun

kardeşimin dediği gibi annneeeciiiiğiiimmmm:)

Annem bir parça var ...lütfen dinle.kayahan-ipek acar ın ninni parçası ...

Çocuğum olup bu ninniyi söyleyeceğim günler gelecek mi annem ?