28 Mayıs 2009 Perşembe

GİDEMEM...

GİDEMEM...
Bazen daha fazladır her şey
Bi eşikten atlar insan
Yüzüne bakmak istemez yaşamın
O kadar azalmıştır anlam
O zaman hemen git radyoyu aç bi şarkı tut
Ya da bi kitap oku mutlaka iyi geliyor
Ya da balkona çık bağır bağırabildiğin kadar
Zehir dışarı akmadan yürek yıkanmıyor
Ama fazla da üzülme hayat bitiyor bir gün
Ayrılıktan kaçılmıyor
Hem çok zor hemde çok kısa bir macera ömür
Ömür imtihanla geçiyor
Ben bu yüzden hiç kimseden gidemem gitmem
Unutamam acı tatlı ne varsa hazinemdir
Acının insana kattığı değeri bilirim küsemem
Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir
Bi şiirden, bi sözden, bi melodiden, bi filmden
Geçirip güzelleştirmeden can dayanmıyor
Yıldızların o ışıklı fırçası azıcık değmeden
Bu şahane hüzün tablosu tamamlanmıyor
Söz-Müzik:Sezen Aksu

DOKTOR...

maillleriniz ve yorumlarınız için çok teşekkür ederim...doktor a sonunda dün gidebildim 1 hafta gecikmeli.dr un kongresi olduğu için şehir dışında oluşu gecikmeli oldu benim gidişim...
3 ay önce oraya nasıl gittiğimi...sıramı beklerken yaptığım bir telefon konuşmasını...ordan çıktığımda hayatımda ilk kez sokaklarda ağlamamı...telefon açıp hani her şey iyi olacaktı hani sonuçlar temiz çıkacaktı diye ağlayarak konuşmamı...gözyaşlarıma engel olamamamı...bunu hak edecek ne yaptım diye bağırmamı...ve dr ların elçin moralini yüksek tut bu işin en büyük olayı moral demelerine rağmen canımın acıması...kalbimin kırılarak aptal yerine konmamı...yalanlarla saygının son zerresini yok etmesini... her şeyi bir anda baştan yaşadım oraya giderken
ama anladım ki hiç bir şey ama hiç bir şey değmez bu kadar üzülmeye...hele hayatını yalanlar ve başkalarının dediklerine göre yönlendiren insanlar için ...hiççç
hiç bir zaman isyan etmem.her şeyi allaha havale ederim her zaman ...ilahi adalate inandım...hepimiz hayattayız ve yaşayarak göreceğim sonunun ne olduğunu ...
içeri endişeli girdim dr un odasına .dedim gene başınızın belası hastanız geldiii:)
daha ilk odasına girdikten itibaren başladı benim deliliklerim :) artık sinirlerim laçka olduğu için her şeyi espriye vurmaya başladık onunla...hatta bana öyle bir espri yaptı ki gülmekten benimle ilgili testi bir süre yapamadı :) hatta tehdit bile ettim bakın bunu bloğda yazarım ona göre diye ...ondan gelen cevap tamam yaz ama biraz esprili yaz bari dedi:) birde pazarlık yaptı benimle.
anneme benden ilk parça alındığı zaman dedimki anne sen torun morun unut benden hayır yok sana :)
normal bir anne ne der böyle durumda ...kızım yeterki sen iyi ol torunda neymiş ...der ...
değil mi?
benim annemin cevabı amaaann boşver daha iyi mal bölünmez
!!?!? nası yani yaaa:) benim annem bir alem
test yapıldı...sırada kan tahlilleri var ...ve gene sancılı sonucu bekleme süreci başladı
çok dua ettim lütfen bu sefer iyi çıksın ...canım yanmasın tekrar ...o acı beni korkutuyor

27 Mayıs 2009 Çarşamba

ZATEN ÖLECEKLERDİ...

Dün dr dan geldim ve haberleri açmamla bursa daki hastane yangını ile ilgili bir açıklamayı duymam ve şok olmam bir oldu...
bazen bu ülkeden kaçasım var...resmen kurulan cümlelerin TÜRKÇE meali
ZATEN ÖLECEKLERDİ ONLAR !!!!!!!
kanım dondu...

25 Mayıs 2009 Pazartesi

ÇERÇEVE DEĞİL RESİM ARIYORUM ...

Ajda Pekkan nın resim adlı bu parçasının özellikle çerçeve değil resim arıyorum sözüne takıldım ...
Hayat aynı gökteki gibi uçuyor anılar
Beni aynı eskisi gibi deli sanıyorlar
Ne yazık ki çerçeve değil resim arıyorum
Bu seferki zorlama değil seni seviyorum
Acılar güzel olacak
Yürek hep de şanslı değil bir üzen olacak
İkimiz senle neyi çözemedik
O da tek taraflı değil bir gülen olacak
Bu kapıdan ilk giren aşık olacak
Sözüne de özüne de sadık olacak
İkimize bu tabiat aşık olacak
Sıramı bekliyorum

EVLİLİK :)

Melih Cevdet'e sormuşlar 'evlilik nedir' diye.Eskiden demiş, kız tarafının ve oğlan tarafının ailesi biraraya gelir, yeni çiftin kuracağı yuva için beraber hazırlık yapılır, beraberce yeni ev düzülürdü. Tabi o zamanlar evler genelde bahçe içinde müstakil evlerdi. O yüzden buna 'evlenmek' denirdi. Şimdi ise yeni evliler apartman dairelerinde yani katlarda oturuyorlar, bu yüzden artık evlilik 'katlanmaktır' demiş.'
EVLİLİK
1- Bir adam gazeteye ilan vermiş: ''Eş arıyorum''. Ertesi gün yüzlerce mektup almış. Hepsi aynı şeyi söylüyormuş. ''Benimkini alabilirsin.''
2- Bir adam karısına arabasının kapısını tutuyorsa emin olabilirsiniz. ''Ya arabası yenidir ya da karısı!..''
3- Bir genç babasına sorar; ''Baba evlenmek kaça mal olur?'' Baba cevap verir: ''Bilmiyorum oğlum, ben hálá ödüyorum.''
4- Evli erkeklerin psikolojisi arkadaşlarla lokantaya gitmeye benzer. İstediğin yemeği sipariş edersin, sonra yanındakinin istediği yemeği görüp ''Keşke onu isteseydim'' dersin.
5- Evliliğin ilk yılında adam konuşur kadın dinler, ikinci yılında kadın konuşur adam dinler, üçüncü yılında her ikisi de konuşur, komşular dinler.
6- Bir kavgadan sonra kadın kocasına bağırır: ''Seninle evlendiğimde tam bir aptalmışım.'' Adam cevap verir: ''Evet aşıktım, fark edemedim.''
7- Bir davette bir kadın arkadaşına sorar; ''Alyansını yanlış parmağına takmıyor musun?'' Diğer hanım cevap verir; ''Evet yanlış adamla evliyim de ondan.''
HEPİNİZE İYİ HAFTALAR :)

22 Mayıs 2009 Cuma

19 Mayıs 2009 Salı

DOKTOR ZAMANI GENE :(

3 ay geçti ve yarın gene doktor zamanım geldi :( yarın gidip bazı tahliller yaptıracağım ve sonuçlara göre gene büyük ihtimal benden gene parça alacaklar.
3 ay önce 4 doktor un ortak dediği bir cümle vardı bana ^^ elçin moralini yüksek tut hiç bir şeye üzülme kafanı takma !!! ^^ ama bu 3 ay içinde o kadar çok şey yaşadımki...canım çok acıdı...kalbim kırıldı...üzüldüm ...ağladım...ama şunu bir kez daha anladım ki hiç kimseye hak ettiğinde fazla değer vermeyeceksin ...saygı göstermeyeceksin...çünkü zaten o kişiler çevrelerini saran insanlardan gördüklerinin saygı sevgi olduğunu sanıyorlar ama at gözlüğü taktıkları için o insanların asıl hangi gözle ona baktığını göremiyorlar .maddi ve manevi bazı boyunduruklar altında oldukları için bir kaç kişiliği içlerinde barındırıp dengesiz davranışlar içine girip artık sizin onu sadece bir insan olarak gördüğünüz halde ona karşı saygınızın son kırıntılarını bile yok edebiliyorlar.sizin onu sadece insan olarak görmenizi bile gidip kendi kafalarına göre anlamlar yükleyip sizin düşüncelerinizi olmadık yerlere çekip her şeyin ortada net bir şekilde olmasına rağmen olayları işine geldiği gibi algılayabiliyorlar...
bu 3 ay benim için çok ders almam gereken olaylarla geçti...hani bir tabir varya teflona dönüşmek...keşke başarabilsem...
dualarınızı ihtiyacım var...geçen sefer sizinde desteğinizle benim için zor bir süreci atlattım.
umarım bu seferde başarırım...

18 Mayıs 2009 Pazartesi

ÇOK CİDDİ BİR SORU :)

Geçen hafta 32 yaşına basmış olan yaşına başına bakmayıp utanmadan gidip kendisine şuuu yukarıdaki resimde yer alan tavandan asılan ilk gördüğü zaman çocuklar gibi çığlık attıran renk renk çiçekleri , mickey mouselu anahtalıkları , çok sevimli inekli bir kalemliği , 2 hafta önce dışarda bir kızın kafasında gördüğü şapka şeklinde tokaya bayılıp aynısını bulunca 2 renk aldığı şapkaları ve çok güzel hareketler bunlar ı izleyenlerin iyi bildiği hıyar baba nın eşinin kafasında seksi olmak için taktığı ışık saçan ortası kalpli şeytan tokasını alan bloğ sahibi sizce gerçekten kaç yaşındadır :)

13 Mayıs 2009 Çarşamba

SON KIRINTILARI YOK EDEN BEYAZ GÜLLER ...

Doğum günü sürprizi telaşesi sabah mahmurluğu telaşesinin üstesinden gelince açılmış faltaşı gözlerle tanıdığım yüzleri geçirdim aklımdan.Çiçekçi ısrarla adresimi istemiş bütün ısrarlarıma karşın bana hala çok komik gelen bahanelerle çiçeklerin gizemli sahibi hakkında kimlik bilgilerini vermemekte oldukça kararlı davranmıştı.Haliyle meraklandım, adresi verdim.Bir süre sonra zarf içinde umut dolu, altında isim yazmayan bir notla birlikte bembeyaz, masum ve açmamış goncalarla 20 gül kokusu çaldı kapımı.Doğum günü sürprizi buna denirdi ama bu heyecan verici sürprizin sahibi kim olabilirdi; bana doğum günü sürprizi yapabilecek o kadar arkadaşım varken bu bilmeceyi çözmek zordu ve mutlu eden jestin hemen yanıbaşında çözülmeyi bekleyen bir bilmece duruyordu.Ama güllerin sahibinin ve çiçekçinin hesaplayamadığı bir şey vardı...telefon numarası ! Güllerimi bir süre izledikten sonra çiçekçinin numarasını internetten araştırmaktan alamadım kendimi.Adres sanki bir şeyler hatırlatır gibi oldu; çok önceden, yüzyıllar öncesinden adresin ait olduğu semtte tanıdığım birileri vardı...Yine beni şaşırtmamıştı.Yüreklice ne o mesajın altına adını yazabildi ne her olayda olduğu gibi olayı hak ettiği gibi yaşattı ...Gözümde hiç bir değeri yok o güllerin...nede içine konulan kartta olan bebek resminin ...ne acı ...hala ne bir şeye başlamasını sürdürmesini beceremediği gibi bitirmesini bile her olayda olduğu gibi başka şeylerin arkasına saklanarak yapması...

Yüreklice karşıma geçip yada telefon açıp kutlasaydı o zaman ona olan saygımın son kırıntıları hala yerinde duruyor olacaktı...Ama şimdi toz zerresi bile kalmadı ...Bu anlayan için çok şey ifade eder


KİMİ...

Kimi aradığını yitirir aradıkça,kimi aranandır arayan gelir onu bulur.

12 Mayıs 2009 Salı

BUGÜN BENİM DOĞUM GÜNÜM :)

yıllar önce hep bir 18 yaşıma gelsem bak neler yapacağım derdim.sanki 18 yaşına kadar zaman hiç geçmedi.ama 18 yaşından sonra zaman nasıl geçti anlamadım...
şimdi 32 oldum ...inanamıyorum :) dante gibi yolun yarısına az kaldı
BU YAZIMDA BELİRTTİĞİM GİBİ ANNEME TEŞEKÜRÜ BİR BORÇ BİLİRİM :)

8 Mayıs 2009 Cuma

BENİM ANNEM GÜZEL ANNEM BENİ AL KOLLARINA ...

Söze nerden başlayacağımı bilemedim annem.konu sen olunca kelimeler yeterli kalmıyor seni anlatmaya :) şahsına münhasır bir kadınsın...
insan belli bir yaşta bazı şeylerin önemini anlayamıyor yaşının getirdiği durumlardan dolayı.bazen isyankar oluyorsun bazen siz beni anlamıyorsunuz diyorsun bazen offff anne gene başladın oluyor :)
insan belli bir yaştan ve bazı yaşanmışlıklardan sonra olayları daha farklı değerlendiriyor.eskisi gibi olaylara daha sert yaklaşıp ani tepkiler vermiyor.şairin dediği gibi acılarda sevinçler gibi olgunlaştırıyor insanı.olayları geldiği gibi karşılamayı öğreniyorsun.daha hoşgörülü olmayı daha sabırlı olmayı öğrenirken bunları herkese değil gerçekten bunu hak edenlere vermeyi hayat sana öğretiyor insana.sonuçlarının belkide kötü olacağı bir olayda bile insan bazen gülebiliyor.olayı espriye vurabiliyor
hani senin bana yıllardır söylediğin bir şey var- insan ruhunu terbiye etmesini öğrenmeli...-
işte annem eğer bugün çok daha fazla sabırlıysam, insanları olduğu gibi kabul etmeye çalışıyorsam , yaşadığım zor dönemlerde gülebilecek bir yön bulabiliyorsam , bir çok kişi beni gördüğünde annenin kızı olduğun nasıl belli her yönden şeklinde övgü dolu sözler duyuyorsam , yeri geldiğinde susmanında büyük bir erdem olduğunu anladıysam , özel hayatımda yaşadığım zor günlerde biliyorsam annem her zaman benim yanımda bana her yönden destek , nefes alamayacak durumda olduğumda sana telefon açıp sesini duyup rahatlayabilmek için güya belli etmeden daha ilk anne dediğimde sen anında neyin var dediğinde sana olan hayranlığım her seferinde daha fazla arttığını düşünüyorsam , küçükken en çok sevdiğim şeylerden biri olan karıncaları seyrederken bile benimle birlikte seyredip beraber güldüğümüz için :) beni deli kızım diye sevdiğin için ,ben seninle ne yapacağım derken sesindeki o sıcaklığı anne kokusunu bile bana telefonda hissettirdiğin için , ameliyat olduğumda gözümü daha tam açamadan alnımda hissettiğim o sıcak anne elini alnıma koyup okşayıp beni sakinleştirirken sesindeki o endişeli ,ağlamamak için güçlü durmaya çalışıp sesindeki titremeyi engellerken burdayım yavrum dediğin için , bana destek olurken herkese her şeye karşı benim arkamda olup her koşulda ben senin yanındayım yavrum dediğin için ....
daha milyonlarca sayamadığım şey var annem .sana ne kadar teşekkür etsem azdır annem.iyiki benim annemsin.varlığın her zaman bana güç verdi...senin kadar eğlenceli bir annem olduğu için çok şanslıyım :) ben ağlarken bile söylediğin tek bir cümle ile beni gülme krizlerine sokan , dışarı dolaşmaya çıktığımızda mutlaka eğlenceli bir olay yaşatan , çok güzel,yürekli,çok fedakar,güleryüzlü,adaletli,yetenekli daha bir sürü sıfatın karşılığı sensin annem ...
o anne kokun dünyalara bedel.senin gibi bir anne olmayı başarırsam evlatlarıma daha ne isterim hayattan ...iyiki benim annemsin...seni çok seviyorum annem...anneler günün kutlu olsun
kardeşimin dediği gibi annneeeciiiiğiiimmmm:)
annem sayfanın en altında bir parça var ...lütfen dinle.kayahan-ipek acar ın ninni parçası ...çocuğum olup bu ninniyi söyleyeceğim günler gelecek mi annem ?

7 Mayıs 2009 Perşembe

SAÇLARIMI SEN ÖRER MİSİN ...

Bugün için bambaşka bir yazı yazacaktım.Çok güzel keyifli bol deniz kokulu bol sohbetli bloğum sayesinde tanıştığım çok özel sevdiğim bir ablamla geçen bir günün ardından akşam haberleri izlerken her şey dondu beynimde...içim çok acıdı
muhabirlerin o katliamda annelerini babalarını kaybetmiş çocuklara SENİN ANNEN Mİ ÖLDÜ sorusu sordular ya ...işte o anda o muhabiri bulup öldürmek istedim ...yazıklar olsun sana ..sen nasıl o diplomayı aldın dedim içimden...
o dünyalar güzeli kızın muhabire ANNEM ÖLDÜ...BENİM SAÇLARIMI SEN ÖRER MİSİN diye sorması...içim parçalandı ...o gözleri ...o annesini bir daha göremeyecek olması...bundan sonra geceleri saçlarını okşayacak annesinin olmaması...bunu yazarken bile ağlıyorum
elimde olsa gidip o kıza ordaki tüm çoçuklara sarılmak istiyorum...güya anneler gününde anneme özel bir yazı yazacaktım...ama bu gece o çocukları izleyince içim elvermedi...yapamadım
sanki onlara karşı ayıp olacak gibi geldi...haksızlık olacak gibi geldi...annemm affet ...yapamadım

6 Mayıs 2009 Çarşamba

MUTLU AYAKLAR :)


Allerji ve astımdan dolayı eve tıkılınca mecbur yapacaklarım sınırlı mecbur tabi...nette dolaşırken bir pati buldum :) beni gören sanırki milyarlar kazandım ona seviniyorum ekrana bakıp :)


ama görünce çok mutlu oldum...bence çok şirin...32 yaşında bir hatun bunları ayağına giyip üzerine mickey mouse lu bir tişört cadde de dolaşırsa ne olur sizce :)


linki için buraya bir tıkkk lütfen

5 Mayıs 2009 Salı

IGLO VE PRENSES PATATES


Dün markette alışveriş yaparken gözüm bu patatese takıldı.kroket tarzını misafirim geldiğinde sık kullanıyordum.ama buda yemeğin yanında şık durur bence :)

4 Mayıs 2009 Pazartesi

GİDEN GÜNLERİM OLDU...

3 gündür devamlı dinlediğim bir parça var...Gülben Ergen nin son albümününde Giden Günlerim Oldu adlı parça.Çok Güzel Hareketler Bunlar ın oyuncularından Oğuzhan Koç ile düet yapmış...
Sayfanın en altında dinleyebilirsiniz.Bu sayfada sorun çıktı olmadı kodu.Sizi biraz yoracağım kusura bakmayın artık...
GİDEN GÜNLERİM OLDU
Giden günlerim oldu Seni anmadım yola bakmadım hala Dile gelmeden düşlerim yanlızlığa Susmanda yeter di son vermem için hayatıma Tüm güllerim soldu Sana atmadım taraf olmadım asla Dize gelmeden düşlerim yanlızlığa Gülmende yeter di geri gelmem için hayata Beni alsalar ipe koysalar Dayanamaz yine kadere salsalar Gönlüm arıyor titriyorum bak Sıra gelmeden gidemem ki ben Tutmaz ellerim seni görmeden Zaman geçiyor bekliyorum bak

1 Mayıs 2009 Cuma

BÜYÜK BİR TAŞ VAR CİĞERLERİMDE :(

Nefes almak bu kadar mı zor olur ...En sevdiğim mevsim geldi ama gözüm onu bile görmüyor...
İnsan somut anlamda vücudundaki yaralara sorunlara merhem buluyor ama kalbindeki yaralar çok daha fazla can acıtıyor...Zor nefes alırken birde bu yaralar çok daha azaltıyor aldığın nefesi.
Ne kadar vicdanı rahatsız edip yardım etmeye çalışsada kendince... bir kere bu kalp çok kırıldı...canı çok acıdı...bir kez daha anladı ki kendinden başka hiç kimseye çok fazla değer vermeyeceksin...onu onun kendisini düşündüğünden çok daha fazla düşünmeyeceksin...eğer bir insan hayatına belli bir yaşa geldiği halde sahip çıkamayıp başkalarının lafıyla hareket ediyorsa ...ne bir şeye başlamasını başladıktan sonra ne sürdürmesini en acısı bitirmesini bile yalansız bahanelere sığınmadan ve bu bahanelerin yalan olduğunun ortaya kendi aptallığı yüzünden çıkacağını düşünemeyecek kadar insanlıktan nasibini almamış biriyse...ne denir daha ...
bu nasıl bir vicdan ...insan nasıl yatağa yattığı zaman rahat kafasını yastığa koyabiliyor...hayatımda kimseye ah etmedim...etmemde ama ilahi adalete her zaman inandım...yürekten
12 mayıs da 32 yaşıma basıyorum...heyecan kalmadı eski doğum günlerim yaklaştığı zaman ki gibi...bana hissettirmeden yapılan planlar , sürpriz bir parti , sevdiğim insanları hep birlikte görmek, özel bir hediye ...bunları hep ben yaptım sevdiklerime ...
karşılık beklenmez yapılırken yeterki karşımdakinin o mutlu gözlerini göreyim...ama bazen insanın yüreğinden geçmiyor değil...hani bu sene acaba farklı olur mu ?
büyük bir sürpriz olur mu ?